
Gent’te Yapılacak Şeyler- Gent Gezi Rehberimiz
Gent, sen ne güzel şehirmişsin, neden bugüne kadar kesişmemiş yollarımız 🙁 Brugge’un gölgesinde kalmış bir şehir Gent, ama çok haksızlık edilmiş, benden söylemesi es geçmeyin, gidin Gent’e.
Gent’i ilk ziyaret ettiğimizde yukarıdaki cümleleri yazmışım, yıl 2019’du. Ve şimdi yıl nerdeyse 2022 olurken, Gent’i 2. kez ziyaret edişimizden sonra bu düşüncelerin altına bir kez daha imzamı atıyorum. Gent gerçekten çok güzel şehirsin ve gölgelenmişsin….
İlk Gent ziyaretimizde Hollanda’dan çıktık ve 3 günlük bir uzatılmış haftasonumu turuyla Gent- Brugge ikilisini gezdik. 2 şehir birbirine 40 dakika uzaklıkta yani bu güzel 2’li birlikte planlanabilir. Gent’te yapılacak şeyler 1-2 güne sığdırılır ama ben bu şehirde yayıla yayıla keyif yapacağım diyorsanız daha çok kalın tabi, sürün keyfini 🙂 Cıvıl cıvıl tam bir üniversite şehri Gent, her köşesi film karesi gibi…
Bu yazı 1-3 gün Gent turu yapacağım diyen herkese uyar. Yazdığım yerleri ister sindire sindire gezersiniz, her kafesinde takılırsınız, yok zamanım az derseniz de elersiniz. Keyif sizin 🙂

Gent’te Konaklama
Biz ilk geldiğimizde Ghent Marriott Hotel‘de kalmıştık. Konumu oldukça merkeziydi, otelde başarılıydı. Fiyat& konum& otel 3’lemesinden başarıyla çıktı, tavsiyemizdir.
Aziz Nikolas Kilisesi

İhtişamlı yapılarda bugün köşemizde konuğumuz Aziz Nikolas Kilisesi. Gent old city’nin tam göbeğinde, nerden baksanız size göz kırpıyor. Kilisenin yan bölümü sergi ve organizasyonlar için kullanılıyor, biz 2. el ürünlerin satıldığı bir kermese denk gelmiştik, harikaydı. Kilisenin ana girişi diğer tarafta yer alıyor. Gotik tarzdaki yapı 13 yy. boyunca inşaa edilmiş. Bu bilgi bile içini gezmek için yeterli bence, ee ne yapmışlar o kadar zaman dimi 🙂 Bu arada içi güzel girin, ne gerek var demeyin 🙂
Ve bir klasik bilgi daha, geçmiş dönemlerde kule kısmı gözlem için kullanılıyormuş ama saat kulesi yapılınca görevi oraya kaptırmış.
Kilisenin içinde Fransız org yapımcısı Aristide Cavalle’nin yaptığı müzik aleti var 🙂 İlgililere duyurulur…
Çan Kulesi ( Het Belfort ) ve Tarihi Kumaş Pazarı

Çan kulesi 1313-1380 yılları arasında inşaa edilmiş ve tamamlandığında şehrin en yüksek yapısı olduğu için gözlemler bu kuleden yapılmaya başlanmış.
91 metre yüksekliğindeki kule defalarca tadilat görmüş, özetle çok şey görmüş geçirmiş… Kulenin üst kısmında şehrin simgesi ejderha var. Yani detaylı bir incelemeyi hak ediyor.
Çan kulesinin bitişiğindeki Kumaş Pazarı ortaçağda yün ve kumaş tüccarlarının buluşma noktası olarak inşaa edilmiş fakat 18.yy’da hapishaneye dönüştürülmüş.
Çan Kulesi ve Aziz Bavo Katedrali arasındaki meydanda cafe-restoran olarak hizmet veren birçok mekan mevcut. Her ne kadar çok turistik burası burada bişey yenmez diye düşünülse de biz alternatif bulamayıp oturduk miss gibi yemeğimizi de yedik oldukça başarılıydı. İşte size hayat kurtaran bilgi; T’Vosken‘de oturduk, 3-4 farklı yemek yedik, hepsi güzeldi 🙂
Aziz Bavo Katedrali

Oldukça eski bir yapı ve inceledikçe insan heyecanlanıyor. 924 yılında inşaa edilen Aziz John şapeline yüzyıllar içerisinde yapılan romanesk ve gotik tarzdaki eklemelerde yapı günümüzdeki haline geliyor.
Bizim gittiğimiz dönemde katedral girişi ücretsizdi, zaman zaman ücretli olabiliyormuş, kontrol etmekte fayda var.
Katedralin içerisinde Hubert ve Jan Van Eyck tarafından yapılan ‘Mistik Kuzunun Şenliği’ tablosu var, iç kısımda, zaten herkes o tarafa yürüyor. Görsel olarak insanı doyuran bir ortam, dışı da güzel içi de, tablo gibi…
Saint Michael Kilisesi

Şehir merkezinde Saint Michiels köprüsünün yanında bulunuyor, oldukça ihtişamlı 🙂 Geniş bir zaman diliminde yavaş yavaş inşaa edilmiş belki de bu sebeple iç kısmı oldukça beğeni topluyor. Biz maalesef bu kiliseyi, çok istememe rağmen, gezemedik. İlkinde geç kaldık kapandı, 2.’de düğün vardı 🙁 İçine girebilen olursa sevabına bana da 1-2 fotoğraf göndersin olur mu:)
Kilisede Michelangelo’nun bir tablosunun kopyasını da görebilirsiniz. Ayrıca ayrıca gümüş ve altından yapılmış eşyalardan oluşan bir koleksiyon da varmış, ilgililere duyurulur.
Kontlar Kalesi (Grovensteen)

Ay biz burayı pek sevdik. Baya büyük, gösterişli bir kale. 1180‘lerde Kont Philip tarafından inşa ettirilen kale Leie Nehri’nin kıyısında yer alıyor. Kalenin dışında nehir kenarındaki çimlerde güzel havalarda keyif yapabilirsiniz, manzarası pek güzel.

Neyse konumuza gelelim:) Kale geçmişte adliye, cezaevi, fabrika olarak kullanılmış. Kalenin içerisindeki bazı bölümlerde hapishane bölümünde işkence ve idam için kullanılan aletler de sergileniyor, insanın tüyleri diken diken oluyor 🙁

Ve gelelim olmazsa olmaz kısmına; kalenin manzarası. Gerçekten keyifli. Ben öyle şehrin tepesine çıkalım, kilisenin kulesine çıkalım gibi atraksiyonları pek sevmem ama girmişken burayı deneyimlemiş olduk, güzelmiş 🙂

Bu yazıda sadece gidip görüp sevdiğim& sevmediğim şeyleri paylaşıyorum 🙂 Biz Gent seyahatlerimizde müze gezmedik, bu bilinçli bir tercihti, ilk ziyaretimizde hava çok güzeldi ve sokaklardan kopamadık, 2. ziyaretimizde ise kovid vs. önlemleri sebebiyle açık havada olmayı tercih ettik. Yani özetle bu yazıda müze detayı bulamayacaksınız. Ama illa gezeceğim derseniz; Güzel Sanatlar Müzesi, Çağdaş Sanatlar Müzesi ve Şehir Müzesini gezebilirsiniz. Bu yazıda birazdan güzel meydanlar, tatlıcılar, yemek tercihimiz vs. hakkında detaylar geliyor 🙂
Buraları da Görmeyi Unutmayın
- Bu yukarıda bahsettiğim yerleri gezerken birçok meydanı görmüş olacaksınız oraları ayrıca yazmıyorum. Onlar dışında en sevdiğimiz meydanlardan birisi; Groentenmarkt. Burada genelde tatlı& kahve keyfi yapıyoruz. Kaleden çıktıktan sonra 5 dakika yürüme mesafesinde, çok keyifli bir meydan.

- Yukarıda gördüğünüz şekerler Belçika’nın olmazsa olmazı, ismi Cuberdon, Gent nose’da diyorlar. Dışı biraz sert içi akışkan 🙂 Ben bir şeker sever olarak baya beğeniyorum 🙂 Yolunuz düşerse tadına bakın. Gramla satılıyor, en minik paketi 5 euro.
- Gelelim bir diğer güzel noktaya. İster yürürken uğrayın, kafelerinde soluklanın, ister fotoğraf çekilin, burası size kalmış. Sint- Veerleplein.

- Waterwjik; bu bölgeyi pek seviyoruz. Minik sokakları, butik mağazaları, kanal manzarası vs. tam bir yürüyüş rotası.

- Waterwijk bölgesinde biraz soluklanayım biraz yorgunluk atayım derseniz bira tadımı yapabilirsiniz. Salaş bir yer ama Belçika birası demişken tadım yapmadan da olmaz 🙂 Yerin adı Brouwbar 🙂

- Korenmarkt (Buğday Pazarı); aslında dolaşırken mutlaka göreceğiniz bir meydan ama yine de biraz detay yazmak istedim. Bu meydan 10. ve 11. yy.’da tahıl ticaretinin yapıldığı meydan, nam-ı değer Buğday Pazarı. Bu meydan 2 alışveriş caddesini, Veldstraat ve Kortemunt‘u birbirine bağlıyor. Yolunuz 21 Temmuz’da buraya düşerse eğer 10 gün süren Gent Festivali de bu meydanda yapılıyor, kaçırmayın 🙂
- Eeee o kadar gezdik dolaştık, acıktık. 2 seyahatimizde de gittiğimiz hamburgerciyi gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim. Hem lezzetli, hem de yeri güzel. Tam Leie nehri kıyısında, Sint Michael Köprüsü manzaralı, olayın tammm ortasında. Yeri adı; Manhattn’s Burgers🙂 Şimdiden afiyet olsun…
- Mağaza gezmeyelim dediğimiz noktada kendimizi Home Linen vitrininden alamadık. Öyle güzel şeyler var ki, iğne işi örtüler, takılar (ban yüzüklere vuruldum) çatal, bıçak vs. ama hepsi ayrı güzel. Yeri tam meydanda, dilerseniz bir göz atın.
- Güzel binalar var mutlaka görüp hayran kalacasınız. Ama yine de kaçırırsanız diye şu 2 noktayı yazıyorum; MIRY Konser Salonu ve Belediye Binası.
- Şimdi ufak bir minnoş nokta veriyorum. Neyse ben susayım tabela konuşsun, buyrun merkezdeki bir sokağın adı…

- Bu arada bir klasik olarak kanal turu alternatifi tabi ki mevcut. Biz yapmadık ama merkezde birçok alternatif var 🙂 Brugge- Gent yapacaksanız ve tek tur hakkımız var diyorsanız bence tercihinizi Brugge’den yana kullanın 🙂
- Sokaklar arasında kaybolun, minik kafeleri keşfedin ve boş bulduğunuz masaya oturun demiş miydim 🙂 Bu arada gideceğiniz dönemde bana mail atarsanız sizinle Google Maps listemi de paylaşabilirim 🙂
- Ve son noktadayız. Graffiti sever misiniz? Lokal sanatçıların renklendirdiği bir sokak var Gent’te. Merkeze 5 dk yürüme mesafesinde. Google’a Graffiti Street yazında çıkıyor zaten 🙂
Bu yazdıkların bana yetmedi diyorsanız sizleri Instagram sayfamda öne çıkan storyler bölümüne bekliyorum. Ne yaptıysak çektim paylaştım, armut piş ağzıma düş 🙂
Şimdilik benden bu kadar, yeni yazılarda görüşmek üzere…
İpek
Instagram :@aradiginizkisigeziyor
Youtube : Aradığınız Kişi Geziyor