Blog post

Geierlay Köprüsü Kim Korkar Senden?

Uzun zamandır aklımızda olan ve bizi aşırı heyecanlandıran Geierlay Köprüsü yazım ile karşınızdayım. Gitmeden önce o kadar çok yazı okudum, araştırdım ki 🙂 Ama yine da kafamda onlarca soruyla çıktım yola ve aklıma gelen de başıma geldi maalesef 🙂 Neyse gelelim konumuza, bu yazıda köprüye ne zaman, nasıl gidilir, nasıl dönülür, gidilmeli m gibi detaylardan bahsedeceğim.

Geierlay Köprüsü Hakkında

Önce biraz köprüyü övelim. 2015 yılında açılan köprü bir mıknatıs gibi, yerli yabancı birçok misafiri var, ortalık ana baba günü. Köprü 360 mt. uzunluğunda ve 100 mt. yüksekliğinde. Geçmiş dönemde köprüye giriş- çıkış için zaman kısıtı yokmuş ve ücretsizmiş fakat bizim deneyimimizde durum tamamiyle farklıydı.

Köprüdeki güncellemeleri takip edebilmek için incelediğimiz siteden biletlerimizi online olarak aldık. 1 euro geçiş ücreti ve 5 euro hijyen ödemesi ( korona için) toplamda kişi başı 6 euro ödeme yaptık. Köprü 10:00-18:00 saatleri arasında açık, girişteki kapılar bu saatten sonra kilitleniyor. Biz 10:15 civarı oradaydık ve köprü boştu, biraz oyalandığımız için köprüde 5 kişi varken yürümeye başladık. Bu arada ilgili siteden köprü girişlerine yerleştirilen kameralar sayesinde güncel durumu kontrol edebiliyorsunuz. Kameralar maalesef bizim gittiğimiz dönemde çalışmıyordu biz de olabildiğince erken gidip boş yakalama ihtimalimizi arttırmaya çalıştık 🙂

Gitmeden Önce Bilmeniz Gerekenler

Kış aylarında köprüden geçiş saat aralıklı şekilde çift yön olarak yapıyormuş bu sebeple geçtikten sonra oyalanıp tekrar köprü üzerinden geri dönebilme ihtimaliniz varmış. Fakat bizim gittiğimiz dönemde (Ekim) köprüden geçiş tek yöndü. Geierlay Köprüsü Mörsdorf ve Sosberg köylerini birbirine bağlıyor. Biz Mörsdorf kısmından Sosberg kısmına yürüdük ve sonrasında da yürüyüş yollarını takip ederek Mörsdorf’a geri döndük. Gelelim bu turun detaylarını;

  • Aracımızı Mörsdorf’ta P1 otoparkına park ettik. Burada bir turist bilgilendirme noktası da var. Konuma buradan ulaşabilirsiniz.
  • Parktan sonra 1,8- 2 kmlik yürüyüş sonrasında köprü girişine ulaşıyorsunuz. Bu yolda 2 farklı alternatifiniz var birisi tarla kenarından geçiyor diğeri orman içerisinde. Biz orman içerisinde olan yolu tercih ettik, Efe’yle birlikte oldukça rahat şekilde yürüdük, bu rotada bir sıkıntı yok gözünüz korkmasın 🙂
  • Köprüye vardığımız noktada prefabrik diyebileceğimiz bir klübe vardı, bilet kontrolü ve bilgilendirme bu noktada yapıldı. Sadece bu alanda maskemizi taktık onun dışında (kalabalık olmadığı için) maske takmak zorunda kalmadık. Köprü girişinde bir kaç bank var dilerseniz biraz soluklanıp manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz.
  • Köprünün yoğunluğuna göre üzerinde kalma süresi belirlenebiliyor. Biz gittiğimizde tenha olduğu için kimse bir sınırlamadan bahsetmedi. Biz Efe’yle üzerinde durduk, Eren’i bekledik, daha hızlı olduğu için bizi geçmek isteyenler oldu vs., sonuç olarak köprü üzerinde rahat rahat vakit geçirdik.
  • Yükseklik korkunuz varsa burası sizi biraz zorlayabilir. Köprü hafif hafif sallanıyor, üzerindeki kişi sayısı arttıkça hafif olan sallanma şiddetleniyor. Bizim geçişimizin son anlarında köprü kalabalıklaştığı için Efe’nin midesi bulanmaya başladı, benim de hafif hafif başım döndü. Tabi bunda köprü üzerinde çok uzun kalmamızın da etkisi olmuş olabilir 🙂
  • Köprüyü geçtikten sonra çit ile çevrilmiş bir alan üzerine koyulan kapıdan çıkmak zorunda kaldık. O kadar komik bir kapı olmuş ki gittiğinizde ne demek istediğimi anlayacaksınız 🙂 Bu kapının dışında minik minibüsünü kafeye çevirmiş huysuz amcayı göreceksiniz. Dilerseniz burada kısa bir mola verebilirsiniz.
  • Bu kapıdan çıktıktan sonra farklı yürüyüş rotalarının içeren oklar göreceksiniz. Biz giriş tarafındaki gişeden aldığımız bilgi doğrultusunda köprünün altına doğru inen Mörsdorf yazılı tabelaları takip ettik. Tabela ilk başta 2,2 km gösteriyordu fakat bazı yerlerde yönlendirme yoktu belki de yolu bu sebeple uzattık emin değiliz ama bizim dönüş yolu en az 4,4 km sürdü 🙂

Dönüş yolu oldukça engebeli, yokuş çıkmalı, çamura batmalı bir yoldu. Asla yürünmez demiyorum sonuçta biz 7 yaşında bir çocukla yürüdük fakat tedarikli gitmekte fayda var. Outdoor ayakkabı, yağmurluk, çamura karşı arabada yedek kıyafet mantıklı olabilir.

Yola meşakkatli dedim fakat görsel olarak da oldukça doyurucu, hakkını yemeyelim. Yani hem yürüyüş yapalım hem de köprünün keyfini çıkaralım diyenler için biçilmiş kaftan. Biz yola çıkmadan önce bu kadarını düşünmediğimiz, psikolojimizi ve kıyafetlerimizi buna göre hazırlamadığımız için biraz zorlandık.

Geierlay Köprüsü bizim için oldukça keyifli bir deneyimdi. Kosta Rika’da benzer, hatta daha uzun ve yüksek köprülerden yürümüştük Efe o zaman daha küçüktü ve büyük kısmında bebek arabasıyla gezmişti 🙂

Biz Geierlay Köprüsü turumuzu Burg Eltz, Frankfurt ve bölgedeki birkaç birbirinden güzel köy ile birleştirdik. Bu turun detaylarını uzun uzun yazacağım.

Bizi YouTube sayfamızdan ve instagram hesabımdan da takip edebilirsiniz.

Sorularınızı ve yorumlarınızı bekliyorum 🙂

Bu paylaşımlar da ilginizi çekebilir...

Comments (1)

  • Burg Eltz Kalesi. Masaldaymışız Gibi… – İpek Evci

    11 Ekim 2021 at 5:45 pm

    […] Geierlay Köprüsü […]

Post a comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazılar...

Eski yazılar...